Reklamı atlayıp Hemen sayfayı açmak için, biraz bekleyin ve REKLAMI GEÇ e tıklayın.


Açılan Sayfa İçeriğini Aşağıda Okuyabilirsiniz!




16 Temmuz 2014 Çarşamba

Anzaklı Ömer'in Hikayesi

Anzaklı Ömer’in hikâyesi çok ilginçtir. İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ABD’ye ihtisas yapmak için giden Dr. Ömer Musluoğlu tarafından anlatılmıştır. Musluoğlu, hastanede görev yaparken yaşlı bir adamın tedavisi için yanına gidiyor. Kan almak için kolunu açmasını istiyor. Kolunu açtığında Türk Bayrağı dövmesini görüyor. Kedisine Türk olup olmadığını soruyor Doktor Musluoğlu. Yaşlı adam hayır anlamında işaret yapıyor. Kolundaki Türk Bayrağı’nı soruyor, “öylesine bir şey” diye cevap veriyor yaşlı adam. Doktor Musluoğlu ısrarını sürdürüyor ve o bayrağın milletinin bayrağı olduğunu söylüyor.Yaşlı adam doktora Türk olup olmadığını soruyor. “Evet” cevabını alınca da bayrağın hikâyesini anlatma başlıyor. Yaşlı adam 1915 yılındaki Çanakkale Savaşı’ndan başlıyor hikâyeye. Türkiye’de Çanakkale diye bir yer olduğunu, orada savaşmak üzere asker toplandığını söylüyor. Kendisinin Anzak olduğunu belirtiyor. Kendilerine İngilizler tarafından Türklerin barbar oldukları, Hıristiyan dünyasını yakıp yıkacaklarını söylediklerini belirtiyor. Sözlere inandığını söyleyerek orduya katıldığını da ekliyor Türklerin Barbar Olduğu Yalanı Söyleniyordu Çanakkale’ye gittiklerinde Türklerin olanca güçleriyle savaştığını gördüğünü, sunu barbarlıktan yaptıklarını düşündüklerini söylüyor Anzaklı Ömer. Ancak sonradan Türklerin vatan sevgisinden böylesine savaştıklarını anladığını da itiraf ediyor. Bunu nasıl anladığını da şöyle ifade ediyor yaşlı Anzak: Taarruz edemiyoruz. Bizi sürekli püskürtüyorlar. Bir taarruzda başıma dipçik darbesi yedim. Kendimi kaybetmişim. Gözümü açtığımda etrafımda yabancı insanları gördüm. Çok korktum. Barbar olarak anlatılan Türklerin arasındaydım. Ancak dikkatimi çeken bir nokta oldu. Onlar yaralarımı sarmışlardı. Üstelik hiç de öfkeyle bakmıyorlardı. Hatta çantalarındaki yiyeceklerini ikram ediyorlardı. Yiyecekleri azdı ancak kendilerinden önce bana veriyorlardı. Barbar olmadıklarını anladım ve kendime lanet ettim. İngilizlerin yalancı bir Türk düşmanı olduklarını anladım. Bizi serbest bıraktılar, ülkeme döndüm ve Türkleri unutmamak için koluma da bu dövmeyi yaptırdım. Müslümanlığı Seçti Adı Anzaklı Ömer Oldu Anzaklı Ömer anlatıyordu: O zamanlarda beni ölümden kurtaran Türklerdi. Şimdi de yine bir Türk benim yaşamam için uğraşıyor. Bizi hep kandırmışlar. Sizler çok merhametlisiniz. Sonrasında doktorun adını soruyor yaşlı adam. “Ömer” cevabını alınca da “Senin adın Müslüman adı mı” diye soruyor. Yine “Evet” cevabı alınca da “Benim adım Josef Miller. Ama atık adım Anzaklı Ömer olsun” diyor. Sonrasında Müslüman olup olmayacağını soruyor. “Kolay” cevabını alınca da Müslüman oluyor. Yaşlı adam sonra da bir tespih istiyor Doktor Musluoğlu’ndan. Allah’ı anmak istediğini söylüyor. Dr Musluoğlu yaşlı adamın kendisini bırakmamasını istediğini söylüyor. İslamiyet’i anlatmasını istiyor. Ancak günden güne ediyordu yaşlı adam. Aradan birkaç gün sonra yaşlı adamın odasına gitmesini gerektiğini belirten bir anons duyuyor. Odasına gittiğinde sağ elinde bir tespih, sol kolunda Türk Bayrağı dövmesi ile yaşlı adam son dakikalarını yaşıyordu. Doktor Ömer başucuna oturup Kelime-i Şahadet getirtiyor. Yaşlı adam bu Kelime-i şahadet getirdikten sonra da ruhunu teslim ediyor. Anzak askeri yıllar sonra yüreğinde Türk sevgisi dolu ve Müslüman bir kişi olarak son nefesini vermişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder