TSK, tarihinde bir ilki gerçekleştirdi. Dağlıca'daki Kurmay Yarbay İlker Çelikcan'ın da aralarında olduğu 16 askerin şehit edilmesinin ardından, bölgede başlatılan geniş çaplı operasyonda yaşanan bir olayı, dünyaca ünlü yönetmen Steven Spielberg’in Oscarlı filmi “Er Ryan’ı Kurtarmak”dan örnekler vererek anlattı.
GENELKURMAY'IN SİTESİNDE TSK'DAN HABERLER BÖLÜMÜNDE YER ALAN O AÇIKLAMAYI VİRGÜLÜNE DOKUNMADAN YAYINLIYORUZ :
İlk hissettiği şey derin bir sessizlikti. Çevresinde olan biten her şeyin bir anda anlamını yitirmesine sebep olan muazzam bir boşluk hissi… Hayatın aniden durduğu, her şeyin donduğu bir an. Kulaklarında müthiş bir çınlama. O anda çevrede bulunan her şeyden soyutlanma hali. Öyle hissetmişti kahraman Astsubay Başçavuş Volkan. Sanki bir anlığına her şeyden ve herkesten kopmuş, etrafında olan biteni konuyla ilgisiz üçüncü bir kişiymiş gibi, tekrar tekrar oynayan bir filmi izler gibi izlemişti.
İlk hissettiği şey derin bir sessizlikti. Çevresinde olan biten her şeyin bir anda anlamını yitirmesine sebep olan muazzam bir boşluk hissi… Hayatın aniden durduğu, her şeyin donduğu bir an. Kulaklarında müthiş bir çınlama. O anda çevrede bulunan her şeyden soyutlanma hali. Öyle hissetmişti kahraman Astsubay Başçavuş Volkan. Sanki bir anlığına her şeyden ve herkesten kopmuş, etrafında olan biteni konuyla ilgisiz üçüncü bir kişiymiş gibi, tekrar tekrar oynayan bir filmi izler gibi izlemişti.
Steven
Spielberg’in epik savaş filmi “Er Ryan’ı Kurtarmak”ın daha ilk
saniyesinde insanı çarpan müthiş bir sahne vardır. Film, çıkarma yapan
bir birlik görüntüleriyle başlar ve daha ilk karede bir asker
başlığından giren kör bir kurşunla hayatını kaybeder. Kahraman
astsubayımız, Başçavuş Volkan’ın başına da aynı şey geliyor geçtiğimiz
Eylül ayının son gününde. Tek farkla, terörle mücadele kapsamında icra
edilen bir operasyonda hain bir terörist mermisi Başçavuş Volkan’ın
kaskının önünden giriyor, onu şehadete taşımıyor ama kafa derisinin
büyükçe bir parçasını sıyırıyor ve kaskın içine saplanıp kalıyor.
O
anlarda, hayatının bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçtiğini
hatırlıyor genç astsubayımız Başçavuş Volkan. İlkokula başladığı günü,
askerlik yemini ettiği anı, mezun olarak astsubay rütbelerini taktığı o
görkemli mezuniyet törenini, bir tanecik annesini, gözyaşlarını
saklamaya çalışan gururlu babasını… Hepsi tek tek gözünün önünden
geçiyor… Öyle ya belki bir daha dönememek var, sevdiklerine bir kez daha
sarılamamak var. Hayatının o andan itibaren tamamen değişme ihtimali
var… Aldığı yaranın, yaşadıklarının ilk anda onda ne türlü izler
bırakacağı o anda bilinemiyor ki. Çok şükür bütün bunların hiç biri
olmuyor ve kahraman astsubayımız aldığı yaranın tedavisi sonrasında şu
anda aslanlar gibi görevinin başında…
Görev Aşkı Sınır Tanımıyor
Dilerseniz hikâyenin detaylarını bir araya getirmek için birkaç ay öncesine dönelim. Türkiye geçtiğimiz sonbaharın başlarında, maalesef o güne kadarki en üzücü terör saldırılarından birine maruz kalıyor ve ülke gündemi 06 Eylül 2015 tarihinde Hakkâri Dağlıca’dan gelen acı haber ile sarsılıyor. 16 vatan evladımız hain terör örgütü tarafından kurulan tuzak sonucu hunharca şehit ediliyor. Şehit edilen askerler arasında Tabur Komutanı Kurmay Yarbay İlker ÇELİKCAN da bulunuyor. Gelecek vadeden bu genç komutan, askerlerinin önünde kahraman bir şekilde çarpışıyor ancak yoğun baskı ateşi altında, beraber görev yaptığı Mehmetçikler ile birlikte bu vatan uğruna şehit düşüyor.
Dilerseniz hikâyenin detaylarını bir araya getirmek için birkaç ay öncesine dönelim. Türkiye geçtiğimiz sonbaharın başlarında, maalesef o güne kadarki en üzücü terör saldırılarından birine maruz kalıyor ve ülke gündemi 06 Eylül 2015 tarihinde Hakkâri Dağlıca’dan gelen acı haber ile sarsılıyor. 16 vatan evladımız hain terör örgütü tarafından kurulan tuzak sonucu hunharca şehit ediliyor. Şehit edilen askerler arasında Tabur Komutanı Kurmay Yarbay İlker ÇELİKCAN da bulunuyor. Gelecek vadeden bu genç komutan, askerlerinin önünde kahraman bir şekilde çarpışıyor ancak yoğun baskı ateşi altında, beraber görev yaptığı Mehmetçikler ile birlikte bu vatan uğruna şehit düşüyor.
Sonraki günlerde, acısı henüz taze bu olay silah
arkadaşları tarafından unutulmuyor ve TSK tarafından Yarbay İlker
ÇELİKCAN’ın adının verildiği geniş çaplı bir operasyon düzenleniyor. Bu
operasyona Yarbay ÇELİKCAN ve kahraman silah arkadaşlarının sızısını
yüreğinde taşıyan pek çok cesur ve kahraman askerimiz katılıyor. Bu
kahraman askerlerimizden bir tanesi de Hava Personel Astsubay Başçavuş
Volkan’dır.
Genç astsubayımız Hava
Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde Konya’da bulunan 3’üncü Ana Jet
Üssünde görevlidir. 29 Eylül-08 Ekim 2015 tarihlerinde gerçekleştirilen
Şehit P.Kur.Yb. İlker ÇELİKCAN-1 operasyonunda, İkikara Mevkii-Rahmo Üs
Bölgesi/Yüksekova’da bulunan 3’üncü P.Tüm.K.lığı emrine almış olduğu
özel özel ihtisas eğitimi nedeniyle görevlendiriliyor.
2012
yılından beri özellikle Hakkâri bölgesinde birçok operasyonda başarılı
bir şekilde görev yapan Astsubay Başçavuş Volkan, 29 Eylül 2015
tarihinde netleşen bu görev için tereddütsüz öne çıkıyor. Adeta her
zaman arayıp da bulamadığı bir şeye kavuşmuş gibi heyecanlıdır.
Gidilecek bölge çatışmaların yoğun yaşandığı, 15 yıldır terör örgütünün
kurtarılmış bölge gibi gördüğü çok tehlikeli bir bölge olmasına rağmen
yüreğindeki vatan aşkı hiçbir tereddüde mahal bırakmamıştır.
30
Eylül 2015 tarihinde saat 08.45 sularında Astsubay Başçavuş Volkan’ın
da içinde bulunduğu mevzilere teröristler tarafından Doçka, havan,
roketatar gibi ağır silahlarla ateş edilmeye başlanıyor, aradaki mesafe
30 metrelere kadar düşmüştür.
Çatışmanın
devam ettiği dakikalarda iki Jandarma Uzman Çavuş; biri kasık
bölgesinden ve kolundan diğeri omuz bölgesinden yaralanmıştır. Yaralanan
bu iki vatan evladının ateş altından uzaklaştırılmasına çalışılmış
ancak, teröristlerin kullandığı ağır silahlardan dolayı bu konuda
zorluklar yaşanmaktadır. Astsubay Başçavuş Volkan ise o anda içerisinde
bulunduğu Jandarma Özel Harekât taburu ile birlikte, teröristlerin
yerleştiği Doçka ve Keskin Nişancı Mevziini tespit ederek jet
uçaklarımız tarafından nasıl bertaraf edilebileceklerinin planlarını
yapmaya çalışmaktadır. Çünkü yaralı Uzman Çavuşları vakit kaybetmeksizin
bölgeden uzaklaştırabilecek en pratik çözüm jetlerimizin teröristlerin
silahlarını imha etmesidir. Bunun bilincinde olan Astsubay Başçavuş
Volkan yoğun ateş altında siperden kafasını defalarca çıkararak
öncelikle Doçka Mevziini tespit ediyor ve saat 10.00 sularında jet
uçaklarından Yakın Hava Desteği isteğinde bulunuyor.
Hayatın Durduğu An…
Tam da o dakikalarda belki de Astsubay Başçavuş Volkan’ın kaderi belirleniyor. Genç asker olağanüstü bir gayretle koordinat belirlemek ve gözetleme yapmak için tekrar kafasını kaldırdığında, bu sefer başında ani bir darbe hissediyor ve kafası sert bir şekilde geriye gidiyor. Kısa bir şoktan sonra Volkan ne olduğunu anladığında ilk hissettiği şey boynundaki ağrı, kaskındaki mermi deliği ve kafasındaki sıyrıktır. Kaskından vurulmuştur. Hain teröristlerce sıkılan kör bir mermi Astsubay Volkan’ı kaskından vurmuş ve kafa derisinden büyükçe bir parçayı kopararak kaskın içerisinde durmuştur.
Yaralı Astsubay Görevini Yarıda Bırakmıyor
Tam da o dakikalarda belki de Astsubay Başçavuş Volkan’ın kaderi belirleniyor. Genç asker olağanüstü bir gayretle koordinat belirlemek ve gözetleme yapmak için tekrar kafasını kaldırdığında, bu sefer başında ani bir darbe hissediyor ve kafası sert bir şekilde geriye gidiyor. Kısa bir şoktan sonra Volkan ne olduğunu anladığında ilk hissettiği şey boynundaki ağrı, kaskındaki mermi deliği ve kafasındaki sıyrıktır. Kaskından vurulmuştur. Hain teröristlerce sıkılan kör bir mermi Astsubay Volkan’ı kaskından vurmuş ve kafa derisinden büyükçe bir parçayı kopararak kaskın içerisinde durmuştur.
Yaralı Astsubay Görevini Yarıda Bırakmıyor
Özel
eğitimli bu genç askerin uzun bir süreye ve belirli melekelerin
kazanılmasına dayalı eğitimi işte tam da bu noktada devreye giriyor.
Müthiş bir görev bilincine sahip kahramanımız yaralanmasına rağmen
görevine kaldığı yerden devam ediyor ve jet uçaklarının hedeflerini imha
etmelerini sağlıyor.
Teröristlerin
kullandığı Doçkanın susturulmasından sonra taarruz helikopterleri
bölgeye giriyor ve Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanlığı ve İleri
Muharebe Kontrolörü Tim Personelinin karşılık vermeye başlamasıyla
birlikte, bölgede yığınak yapmış çok sayıda terörist ağır kayıplar
veriyor ve sızma girişiminden vazgeçip geri çekiliyor.
Sonraki
günlerde Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanı “Jandarma Özel Harekât
Taburu sayenizde rahat etti, teröristler bir daha yaklaşmaya cesaret
edemedi” diyerek kahraman astsubayımıza teşekkür ediyor.
Gemiyi Önce Fareler En Son da Kaptan Terk Eder… Görev Aşkı Devam Ediyor…Genç astsubayımız bu görevden sonra kısa süreli bir tedavi görüyor ve bir hafta sonra yine kendi isteği üzerine, Lice / Yolçatı’da 15-19 Ekim 2015 tarihleri arasında Yedinci Kolordu Komutanlığı (Diyarbakır) tarafından icra edilen operasyona ve 03-07 Kasım 2015 tarihleri arasında icra edilen Dicle Kurşunlu Kırsalı Operasyonuna katılıyor. Başçavuş Volkan yine kendi isteği üzerine Aralık 2015 tarihinde vatan toprakları dışında icra edilen bir başka göreve katılıyor.
Gemiyi Önce Fareler En Son da Kaptan Terk Eder… Görev Aşkı Devam Ediyor…Genç astsubayımız bu görevden sonra kısa süreli bir tedavi görüyor ve bir hafta sonra yine kendi isteği üzerine, Lice / Yolçatı’da 15-19 Ekim 2015 tarihleri arasında Yedinci Kolordu Komutanlığı (Diyarbakır) tarafından icra edilen operasyona ve 03-07 Kasım 2015 tarihleri arasında icra edilen Dicle Kurşunlu Kırsalı Operasyonuna katılıyor. Başçavuş Volkan yine kendi isteği üzerine Aralık 2015 tarihinde vatan toprakları dışında icra edilen bir başka göreve katılıyor.
Çünkü
denizcilik hikâyeleri okumaya meraklı bu kahraman vatan evladı çok iyi
bilmektedir ki bir tehlike anında gemiyi önce fareler terk eder. Ancak
gemi kaptanı biraz asaletinden, biraz da görev bilincinden ve emrinde
çalışan personelinin sorumluluk duygusundan dolayı gemiyi en son terk
edendir. Kahraman Başçavuşumuz kendine yakışanı yapmıştır. Gemiyi en son
terk etmek üzere gemisine, yani görev bölgesine dönmüştür. O sadece
görevini en iyi şekilde yapmak için yetiştirilmiştir. Hem zaten öyle
değil midir? Askerlik asla sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder